fethullah gülen – Muhalif Sözlük

fethullah gülen

kimilerince büyük islam münevveri kimilerince amerikanın truva atı.her ne surette olursa olsun eğitimin önemini kavramış bir şahsiyettir..

şahsi kanaatimce cemaati artık kontrol edemez noktadadır.mavi marmara konusundaki yorumu ise ciğerime hançer gibi saplanmıştır..

hakkında ne düşünsem bilemiyorum.hakkında çok fazla enformasyon kirliliği olan bir şahıs.bekleyelim görelim demeyi de sevmiyorum ama şu an için elimden başka birşey de gelmiyor..

hakkında net olarak söleyecebileceğim tek şey 30 yıl öncesi ile bugünü arasında dağlar kadar fark vardır..(u: hangi açıdan bakarsanız bakın )
kendisi hakkında çok da fazla şey yazmaya gerek görmediğim kişidir. Mavi Marmara baskınından sonra kanımızı donduran çıkışıyla her şeyi apaçık ortaya koymuştur. newyorda beş minare türküleri söyleyen amerikalı imamdan öteye gidemedi benim için.
"şakirt gönüllere giren
işte benim fethullah gülen"
başbuğ'un , malum zatın henüz ufak bir dini cemaatin önderi iken kısmen övdüğü,fakat azerbaycanda ki okulu elçibey'in isteği doğrultusunda kapattırıp,kapatılan okula gönderilen heyetin verdiği rapor doğrultusunda arasına kesin bir mesafe koyup ve bu olaydan sonra nurcuların yeminli ülkücü düşmanı olmasına sebep olan,

abd'nin direktifleri ile hareket eden,11 eylül saldırılarından sonra adı mustafa olan şahısların bile vize almakta zorlandığı abd'de islami bir cemaatin önderliğini yapabilecek rahatlıkta olan,her yıl cıaden 300 milyon dolar alabilen,türkiyenin en çok satılan gazetesinin,onlarca tvnin,finans kuruluşunun,holdingin yöneticisi olan sümüklü çakma din adamı.

aynı zamanda erbilde açtığı okulda öğretim dilinin kürtçe seçmeli dersin ingilizce olmasına rağmen,kerkükteki okulda öğretim dilinin ingilizce seçmeli dersin türkçe olması niyetini açık bir şekilde belli ediyor.

türkçeyi dünyaya tanıtmasına gelince;mozambikli yamyam sakarya şiirini okusa ne olur okumasa ne olur,cemaatinin converse giyen türbanlı kızları henüz istiklal marşını bile bilmiyor.

ömründe hiç hacca gitmediği halde , sağlık problemleri sebebiyle namazı orucu es geçtiği halde, zekat vermek yerine tam tersi olarak zekat topladığı halde , kelime-i tevhid'in "muhammedün resullullah" kısmını dialog safsatasıyla dolaylı olarak tanımadığını ilan ettiği halde utanmadan ülkücüleri imansızlıkla suçlayan deyyus
alparslan türkeş için söylediği sözdeki haklılık payını birgün herkes anlayacaktır.ha biri de çıkıp derse ki "türkeşin darbecilerle birlikte olmasının nedenini sen de birgün anlayacaksın" ona da saygı duyarım..

her zaman söylerim ortada bir sorun varsa bu sorunu çözebilme mesabesindeki herkes bu sorundan sorumludur..
usa today gazetesinin haberine göre abd nin en büyük eğitim organizasyonu olan gönüllüler hareketine öncülük etmiş kişi.

amerika nın amerikancılık yapma maksadıyla eğitimci ithal etmeyeceği göz önüne getirildiğinde hakkında yapılan cia ajanı,amerikancı ithamlarının psikolojik harp ürünü dezenformasyon olduğu görülür.

kendisine muhabbet duyan bir insan olarak,bir kaç madde ile hakkında yapılmış itirazlara değinirsek.

-mavi marmara gemisi konusunda yaptığı açıklama hakkında şunlar denebilir. hali hazırda ülkemizin sivil yurttaşlara yapılan bir saldırı karşısında ,nükleer güç israille hak ettiği karşılığı verecek iç ve dış olanaklara sahip değildir burdan hareketle iç ve dış hassas dengelerde düşünüldüğünde türkiyede eskisine nazaran muhafazakar kesim açısından olumlu değişimlere zarar verme ihtimali doğduğundan frene basma gereği duyulmuştur...

ayrıca wsj gazetesi anafikir olarak hocafendinin düşüncelerini yansıtmışsada tam olarak hocaefendinin ağzından çıkmayan cümlelerle açıklamayı haberleştirmiştir. bu zaman gazetesinde ali ünal tarafından açıklanmıştır.

resulullah ın belli bir güce erişmeden mekke yi feth etmeye girişmediği unutulmamalıdır. siyer incelendiğinde her şeyin heycansız biçimde,mantık kullanarak,plan ve program dahilinde ilerlediği görülür. örneğin resulullah ilk reşit erkek inananı olan hz. ebubekir e tebliğ eder etmez. haydi ya ebubekir gidip kabedeki putları kıralım dememiştir. veya mekkeye barışçıl yollarla hac için yola çıkıldığında müşriklerin silahlı karşı koyacağı haberi alınınca kafileyi mekkeye yürütmemiştir. hocaefendinin düşüncelerinin bu minval üzerine olduğunu düşünüyorum. başka kanaatler mümkündür. ama beğenilsin beğenilmesin hocaefendi kanaat sahibi olmaya ehil bir insandır.


-rahmetli türkeş in gülen hareketinin okullarını azerbeycanda ebulfez elçibey döneminde kapattırdığı iddia edilmiş. şimdi bu iddianın doğruluğunu elçibey devrildikten yıllar sonra ve rahmetli türkeş vefat etmeden önce ''hazret'' diyerek kaleme aldığı mektuplar olduğu gibi, hocaefendiyi müfterilere karşı müdafaa eden videoları mevcut olmasından hareket ederek değerlendirelim. bu iddiayı tarih ve gerçekler doğrulamamaktadır. benzer durum rahmetli yazıcıoğlu içinde geçerlidir. çünki kesin birileri aslında hocaefendiyi hiç sevmezdi diye rahmetlinin arkasından efsaneler üreteceklerdir ama hocaefendiyi övdüğü videoları tıpkı rahmetli türkeş inki gibi gözden uzak tutmak mümkün değildir.
(u: yaşanmış) (u: şahid olunmuştur)

*...bakın şakirtler yapmayın böyle inşallah. kaşıntı dergilerinde görüyorsunuz, sanki bize sesleniyor hocaefendi...bu ne demek, (b: o siz ne yaparsanız görür ,bilir). bakın istişare toplantısında dinlemiştik bir olay, anlatayım size:

Ablalardan biri imamesini dinlemiyormuş hep öğrencilerin yanında küfürlü ve cinsel içerikli şarkılar dinliyormuş, birgün imame kızmış ve "(i: yeter artık dinleme)" deyip kasedi mutfakta bulaşık yıkadığı bir zamanda buzdolabının üstüne koymuş. abla ise mübarek imamesine bağırıp buzdolabına elini uzatır ve kafasını dönünce hocaefendi'nin (u: kelle) kaşlarını çatıp kendisine baktığını görür. ve sonra bayılır maşallah... yani bu yüzden...*


- lan oğlum musabcan essahtan böylemiymiş lan, vay anasını
+ demek ki oğlum, sıçtık ozaman..
- la ben osbir çekiom her banyoya girişimde, ya görüyorsa?
+ la olm götümüzü görmesini bırak, biz odanın kapısını kilitleyip benim laptoptan porno izliyoruz arkadaşla.

(u: diyalog) (u: olay) (u: hikaye) (u: gerçektir)
Almanya'nın en önemli Protestan kiliselerinden biri olan Dresden'deki Frauenkirche'ye 110 milyon euro ile rekor bağış yapan, Pakistan'daki felakete uğrayanlara 10 bin dolar bağış yapan hayırsever yurttaş.
öncülük ettiği olağanüstü başarılı hizmetlerin bedeli olarak aynı yerden kumanda edildiği izlenimi veren,farklı cenahlardanmış gibi görünsede aynı ağzı kulanan kişiler eliyle çok cepheli psikolojik harbe,dezenformasyon haberlere muhattap olan mütefekkir,aksiyon adamı...

bu cenahların kumandasını elinde tutanların psikolojik harb taktikleriyle;

konyalı dindara;bak hemşerim bu adam münafık,aslında kardinal...
yozgatlı milliyetçiye;bak hemşerim bu adam hain,aslında abd ajanı...
izmirli tatlı su solcusuna;bak hemşerim bu adam yobaz,aslında maksadı çağdaş yaşam biçimini değiştirmek diye propaganda ettiği..buna karşın yüksek halk desteğini engelleyemediği şahıstır.


hakkında cia ajanı,mossad ajanı,mı6 ajanı,mit ajanı,katolik kardinal,protestan,bahai,yehova şahidi,sinsi dinci,mason,illüminati gibi; 4 istihbarat örgütüne çalıştığı 5-6 dine birden inandığı 2 gizli örgüte bağlı olduğu gibi topladığınızda deli saçması kanaatine varacağınız çeşitli iftiralar edilen mazlum bir kimsedir ama asla uysal bir koyunda değildir...

mütefekkir gülenin abd de yaşaması müfterilerin dillerine pelesenkdir.halbuki kapitalizmin en büyük tenkitçilerinden alman yahudisi karl marks bile kapitalizmin anavatanı ingiliterede ikamet etmekteyken kitaplarını neşrediyordu.keza leninde sürgünde avrupada yaşamışdı.islam tarihindede pek çok hicret vakıası ortadadır.amerikada yaşamak günah olmadığı gibi yurtseverlikle alakalı gibi gözükmemektedir.80 darbesinden sonra pek çok solcu ve ülkücüde başta avrupa,kanada ve amerikaya göçmüşdür.bundan şaşcak ve yaftalamaya gerekçe olacak bir şey yoktur.hatta nazımla sscb arasındaki ilişki dahi gülenle abd arasında kurulması abesdir.evet pek tabii anarşist bir islam anlayışına göre gülen hareketi gibi sivil oluşumları tercih edecek batılı güç odakları bulanabilir(mesela obama yönetimi).ancak amerikaya kurumsal olarak hizmet etmek maksadıyla çalışmak başkadır.terli amelelere bile verilen allahın bir green cardını bile binbir nazla veren abd yönetiminin varlığı düşünülürse sırf abd de yaşıyor diye ajanlıkla yaftalamanın kofluğu gözlenebilir.

gülenin bu denli üstüne gelinmesinin temel sebebi kıskanclıkdır.

bugün gönüllüler hareketinin dünya çapında geldiği nokta ortadadır.

elbette laf dışında birşey üretmeyen kesimleri germektedir.

fakat kim gerilirse gerilsin su akmakta ve yatağını bulmaktadır.